İSTANBUL (İGFA) – Kekemeliğin konuşmanın akıcılığının bozulması ile karakterize olan bir konuşma bozukluğu olduğunu belirten uzmanlar, 2 ila 7 yaşları ortasında görünür hale geldiğini söyledi.
Kekemeliğin kesin nedenlerinin tam olarak bilinmediğini aktaran Lisan ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, kekemelikte genetik, nörolojik ve çevresel faktörlerin tesirli olduğu düşünüldüğünü belirterek, “Cümle üretimleri başladığında çocukların konuşmalarındaki akışı bozan duraklamalar, tekrarlar ve uzatmalar kekemeliğin belirtileri olabilir.” dedi.
KİŞİNİN KONUŞMASINA DEĞİL, KENDİSİNE ODAKLANILMALI
Dil ve konuşma terapisinin, kekemeliğin yönetilmesinde epeyce tesirli bir prosedür olduğuna dikkat çeken Dündar, kekeme bireylerin yakınlarına da bağlantı sürecinde sabırlı olmalarını önerdi. Dündar, kekemeliği değil iletisi anlamaya çalışmanın kıymetini vurguladı.
Etrafında kekemelik rahatsızlığı yaşayan şahıslara de tekliflerde bulunan Lisan ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, “Her birimizin farklılıkları olduğu göz önünde bulundurularak kekemelik yaşayan bireylere de gerekli hürmet ve anlayışla yaklaşılmalı. Onları yargılamadan dinlemek, konuşmaları üzerinde baskı kurmamak ve olumlu bağlantı ortamları yaratmak değerli. Bu noktada pek çok özellik, değer ve potansiyel barındıran bir kişinin sadece konuşmasındaki kekemeliğe odaklanmanın yanlışsız olmadığı, odağımızın kişinin kendisi olması gerektiği unutulmamalı” diye konuştu.