Meme kanseri, meme bezinde kontrolsüz bir şekilde büyüyen hücrelerden oluşan bir doku oluşumudur.
Tümör gelişiminin 4 aşaması vardır:
1. Erken evrede tümör 2 cm’den küçüktür ve meme dışına yayılmamıştır.
2. Tümör küçüktür (2-5 cm) veya aksiller lenf düğümlerine veya her ikisine birden yayılmıştır.
3. Kanser aksiller lenf düğümlerine yayıldığında; göğüs duvarına veya cilde yayılabilir.
4. Vücudun diğer bölgelerine yayıldığı için metastatik veya ilerlemiş meme kanserinden bahsedilir.
Tanı anında tümörün bulunduğu evre, tedaviyi etkiler. Farklı bir büyüme oranı ve tedaviye farklı bir yanıt ile karakterize edilen farklı kanser türleri vardır.
Meme kanseri riskini artıran faktörler
Erken teşhis için yapılan taramalar sayesinde bu hastalığı yenen kadınların sayısı her geçen gün artmaktadır. Erken teşhis için rutin muayeneler çok önemlidir.
Meme kanserinde bazıları değiştirilebilen, bazıları değiştirilemeyen bazı önemli risk faktörleri vardır.
Uzun bir doğurganlık dönemi, gebelik geçirmemiş olmak, 30 yıl sonra ilk gebelik ve emzirmeme risk faktörü olarak kabul edilir.
Değiştirilemeyen risk faktörleri arasında yaş (çoğu meme kanseri 40 yaş üstü kadınları etkiler) ve yapısal genetik faktörler bulunur. Değiştirilebilir risk faktörleri ise genel olarak kötü yaşam tarzı alışkanlıklarıdır.
Koruyucu faktörler de vardır. Kısa bir doğurganlık dönemi (ilk geç adet görme ve erken menopoz) ve çok genç bir hamilelik, bir yıldan fazla emzirme gibi durumlar koruyucudur.
Hormonlar ve özellikle östrojen, sağlıkla ilgili süreçlerin düzenlenmesinde temel bir rol oynar. Her şey, doğurganlık dönemindeki derin periyodik değişiklikleri belirleyen ilk adet döngüsü ile başlar ve yeni hormonal dengeler oluşturan menopozun gelişine kadar devam eder.
Bir kadının yaşamının her aşaması bu nedenle kesin bir hormonal tablo ile ortaya konur edilir ve bu nedenle kanser riski de yaşla birlikte değişir.
Meme kanseri belirtileri
Meme kanseri belirtisi olabileceğinden, dikkat edilmesi gereken bazı işaretler vardır:
– Nodüllerin varlığı nedeniyle meme tonusunda artış,
– Deride küçük girintiler,
– Meme uçlarında kan veya farklı salgılar,
– Meme uçlarında lezyonlar,
– Koltukaltında genişlemiş lenf düğümleri.
Temel amaç, tümörü belirtiler ortaya çıkmadan teşhis edebilmektir, ancak bu sinyalleri zamanında yakalamak, uygun bir tedaviyi hemen ayarlamak için yine de önemlidir.
Meme kanseri tanısı
Meme kanserini önleme 20 yaşından itibaren başlamalıdır. Genç kadınlara öğretilmesi gereken ilk şey, her ay düzenli olarak yapılması gereken kendi kendine meme muayenesidir.
Yıllık meme kontrollerine devam etmek de önemlidir. Ayrıca 50 yaşından sonra sadece genç kadınlarda ihtiyaç duyulması halinde ultrasona iki yıllık mamografi eşlik etmelidir.
Meme muayenesi kesin tanı koymak için yeterli değildir, ancak şüpheli görünebilecek durumları önlemek ve netleştirmek için yararlıdır. Meme muayenesi ayrıca hastanın tıbbi geçmişinden de yararlanır, doktor bilgileri toplar.
Ailede meme kanseri vakalarının varlığı, ilk adet döngüsünün başlama yaşı ve menopoz yaşı, gebelikler, diyet, hormonal tedaviler ve menopozda hormon replasman tedavileri gibi durumlar değerlendirilir.
Daha genç kadınlar için periyodik muayene gerekli değildir. Düzenli olarak kendi kendine meme muayenesi yapmak yeterlidir. Adet döngüsünün yedinci ve on dördüncü günleri arasında ayda en az bir kez yapılır.
Şüphe durumunda, ultrason gibi diğer testler sayesinde malign ve iyi huylu meme tümörlerini ayırt edebilecek bir uzmana başvurulmalıdır.
40 yaşından sonra yıllık muayene şiddetle tavsiye edilirken, 50 yaşından sonra mamografi de gereklidir.
Kendi kendine muayene nasıl yapılır?
Kendi kendine muayene, her kadının evde rahatlıkla yapabileceği bir testtir . Memenin görünümünün ve normal yapısının derinlemesine bilinmesini ve herhangi bir değişikliğin erken fark edilmesini sağlar.
Test iki aşamada gerçekleşir.
Gözlem: Meme veya meme başı şeklindeki değişiklikleri belirlemenizi sağlar.
Palpasyon: Daha önce orada olmayan küçük nodüllerin varlığını ortaya çıkarır.
Kendi kendine muayene denildiğinde akla sadece meme bezinde nodül aramak için yapılan bir muayene gelir. Aslında bu muayene sayesinde deride geri çekilme veya deri değişiklikleri, meme uçlarından sıvı kaybı ve meme şeklindeki değişiklikler gibi doktora görünmenizi gerektirecek başka belirtiler de ortaya çıkabilir.
Memenin yapısı aylık hormonal değişikliklere göre değişir ve bunun sonucunda bazı durumlarda kafa karışıklığı veya yanlış alarmlar oluşturulabilir. Unutulmamalıdır ki hormonların yanı sıra yaş, vücut ağırlığı ve oral kontraseptif kullanımı da memenin yapısını etkiler. Özellikle genç kadınlarda, yapı özellikle yoğundur ve kendi kendine muayene ile doğru bir şekilde değerlendirilmesi zordur.
40 ile 50 yaşları arasında meme kanseri görülme oranı hızla artmaktadır. Bu yaş grubundaki kadınlar, önleyici bir araç olarak kendi kendine muayeneyi kullanabilirler.
Peki kendi kendine muayene nasıl yapılır? Her şeyden önce, bu kendi kendine teşhisi adetinizin bitiminden (göğüslerin daha az ağrılı ve daha az şişkin olduğu evre) bir hafta sonra yapmaya çalışın.
Bir ay sonra kontrolü tekrarlayabilmeniz için tarihi takvime işaretleyin. Vücudunuzu tanımanız ve düzenli aralıklarla ve aynı koşullar altında kontrol etmeye çalışmanız çok önemlidir.
Nelere dikkat etmeniz gerekiyor?
Göğüs şekli: Değişmiş gibi görünüyorsa, göğüsler büyümüş veya kırmızı görünüyorsa.
Tutarlılık: Sert kıvamlı alanlar varsa.
Cilt: Meme değişmişse kırmızı, tahriş olmuş veya kalınlaşmıştır.
Meme ucu: Yakın zamanda geri çekilmişse, sıkma sırasında salgı görülüyorsa ve meme başında kabuklanma varsa veya meme başı tahriş olmuşsa.
Meme: Bir şişlik ortaya çıkarsa.
Aşama 1
Bir aynanın önünde durun, kollarınızı başınızın arkasına kaldırın ve ciltte herhangi bir düzensizlik olup olmadığını kontrol edin.
Adım 2
Sırt üstü yatın, bir kolunuzu başınızın altına getirin ve diğeriyle kendi kendine muayeneye başlayın.
Parmakları düz bir şekilde birleştirin, meme ucuna doğru dairesel bir hareket yapın, meme üzerinde hayali bir spiral çizin.
Aşama 3
Meme uçlarını ihmal etmeden koltuk altına kadar fiziki muayeneye devam edin.
Aşama 4
Meme ucunu hafifçe sıkarak salgı olup olmadığını kontrol edin.